Reşid Halid Gönç’ün Koleksiyonundan Bab-ı Ali’nin Hatıra Defteri (1984)

Evet – bu kitabın hazırlayıcısı Ayhan Yetkiner arkadaşımızın dediği gibi – bir Reşid Halid Gönç vardı Bab-ı Ali’de. Bab-ı Ali’ye bir yazar, bir gazeteci olmak ve -kim bilir- belki de daha üst düzeyde bir mevki edinmek için giren, fakat “koleksiyonculuk”tan başka bir ün kazanamadan Bab-ı Ali’den göçen bir Reşit Halid.

O Reşid Halid ki, bir gazeteci, bir yazar olamadı ama şurası bir gerçek ki, belirli konularda koleksiyon oluşturmak için gerekli olan sabrın, kararlılığın, titizliğin somut bir örneğini vererek, vermesini bilerek hayata gözlerini kapadı.

Reşid Halid Gönç, “imza”, “ithaf” ve “fotoğraf toplama”ya yönelik koleksiyon tutkunluğunu yaşamı boyunca sürdürmüştü. Daha çok Bab-ı Ali’den gelip geçen gazetecileri, yazarları, karikatürcüleri seçen, ünlü olup olmamalarına bakmaksızın bir ömür boyunca onların peşlerinde koşan Reşid Halid, büyük bir özenle aynı boyutta kesip resim, yazı ve imza yerlerini kurşun kalemle belirlediği, arkasına da çoğunluk “Adımı lütfen Reşid Halid yazınız” diye not düştüğü kartlarının, isteğine uygun olarak kendisine geri verilmesinden anlatılamaz bir mutluluk duyardı.

Ve Reşid Halid Gönç, -belki de koleksiyonu için koşuşmaktan- yorulup sessizce, fakat mutlu olarak bu dünyadan ayrıldı. Mutlu olarak ayrıldı; çünkü ardında zengin, değerli bir koleksiyon bırakmıştı. Ama kim derdi ki bir ömür vererek oluşturduğu, canı gibi sevdiği, üzerine titrediği bu koleksiyon, acımasız bir sahipsizliğe terkedilecek; tozlanmaya, küflenmeye, hatta böcekler, fareler tarafından kemirilmeye başlanacaktı.

Bu koleksiyonu kurtarmak ve değerlendirmek gerekti. İşte Gazeteciler Cemiyeti, gazeteci arkadaşımız Ayhan Yetkiner’in ilgisi ve yardımıyla bunu yapmaya çalıştı. Bir bölümü kayıp da olsa kurtarılabilen bu koleksiyonun yazar, gazeteci ve karikatürcülerle ilgili bölümü, şimdi  “Reşid Halid Gönç’ün Koleksiyonundan Bab-ı Ali’nin Hatıra Defteri”adı ile bir kitap halinde karşınızda.

Özellikle Bab-ı Ali’yle ilgili konularda biyografiye yönelik çalışmalarıyla isim yapan, bu konuda çeşitli yapıtlar yayınlayan Ayhan Yetkiner, size; ithaf, imza ve fotoğraflarıyla bu kitapta yer alan eski-yeni Bab-ı Ali mensupları yanında, onların özgeçmişlerini de hazırlayıp sundu. İlginç yanlarını, özelliklerini de belirtmeye çalışarak.

Reşit Halid Gönç’ün koleksiyonuna girip de bu kitapta yer almayanların bizi bağışlamalarını rica ediyoruz. Bu elimizde olmayan, yer darlığından çok, Reşid Halid’in ölümünü izleyen “ilgisizlik” döneminde koleksiyonun uğradığı tahribatla ilgili bir durum.

Geçmişe gezi, biraz burukluk verici,  fakat güzel bir şey heralde. Hele bu gezi, geniş bir kitleyi ilgilendiren bir konuda, Bab-ı Ali konusunda olursa. “Reşid Halid Gönç’ün Koleksiyonundan Bab-ı Ali’nin Hatıra Defteri” işte bunu, bu geziyi gerçekleştirmeye çalışıyor.

İbrahim ÖRS
Gazeteciler Cemiyeti
Basın Yayın Araştırma 
Komitesi Başkanı

Yorum bırakın

Medya Arkeolojisi

Medya Arkeolojisi, özellikle Jussi Parikka’nın “Medya Arkeolojisi Nedir?” kitabının dilimize çevrilmesinden sonra her geçen gün artan istikrarlı bir ilgiyle takip ediliyor. Web sayfamızda geçmişten günümüze medya alanında arkeolojik kazı yapılabilecek alanları derlemeye çalışacağız. Buluntular üzerinde kafa yoracağız. Bu alana meraklı herkese keyifli seyirler…

Dr. Yiğit Açık

Sosyal Medya

Medya Arkeolojisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın